Haber

Akşener: Başkaları unutabilir, asla unutmayacağız, unutturmayacağız

DÜZGÜN Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin kümelenme toplantısında konuşuyor.

Akşener’in konuşmasında yer alan değerli başlıklar şöyle:

“Yakın tarihimizin en büyük acısını yaşıyoruz. Ancak tüm acılarımıza rağmen her zaman olduğu gibi yan yanayız. Ve bu yarayı her zaman birlikte saracağımızın da bilincindeyiz. Çünkü ne olursa olsun kardeşliğimiz var. . Dayanışma var. Zor günlerde beraberiz. “Çatan, yorulmayan ve asla pes etmeyen kalplerimiz var. Dün böyleydi çok şükür bugün de böyle. Yarın da böyle kalacağına yürekten inanıyorum” dedi.

Şüphesiz; Yaşadığımız bu felaketin izleri ne hafızamızdan ne de yüreğimizden silinmeyecek. Yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgiyi, ülkemizi boğan o büyük acıyı, tüm Türkiye’nin kulaklarında çınlayan o feryatları asla unutmayacağız. Altına kaç canın, nice hayalin, moloz yığınlarının gömüldüğünü unutmayacağız. Niyetimiz temiz uyuduğumuz bir gecede çamurların sıçradığı o karanlık sabahı unutmayacağız. Seslerini duyuramayan evlatlarımızı, annelerimizi, babalarımızı ve kardeşlerimizi unutmayacağız. Diğerleri unutabilir. Dünü unutmadık, bugünü de unutmayacağız. Ve asla unutmayacağız.

1999 depreminden 24 yıl sonra sadece 6 Şubat depremi gerçeğiyle yüzleşmedik. Aslında 24 yıl sonra ders alınmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Sadece beton blokların değil, ahlakın da çürüdüğü gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bina kontrol sisteminin çalışmadığı gerçeğiyle karşılaştık. Kiranın, hırsızlığın, yolsuzluğun, acının tarifiyle yüzleştik. İmar affının bir tahlil değil, bir ölüm fermanı olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. Dikkatsizlikle, beceriksizlikle, beceriksizlikle karşı karşıya kaldık.

Ülkemizin hapsedildiği tek adam sistemi ile devletimizin kurumsal yapısının nasıl hayat verdiğini yıllardır anlatıyoruz. Ama ne yazık ki bu gerçek kriz zamanlarında daha da netleşiyor.

Ormanlarımız yanıyor; Söndürecek uçağımızın olmadığını yangın sırasında öğreniyoruz. Ani döviz ataklarıyla paramız pul olur; Dolar üç katına çıkınca Merkez Bankamızda para kalmadığını öğreniyoruz.

Ve maalesef beyin sarsıntısı oluyor. Binlerce vatandaşımız enkaz altında yardım bekliyor, soğukta çadırda bekliyor, tuvalette bekliyor, yemek bekliyor; Ve görüyoruz ki hükümet önemli bir hazırlık yapmamış, afet yönetimi çökmüş, Sayın Erdoğan ve ekibi çaresiz.

Örneğin; Ülkemizde depremden sonra arama kurtarma için vinç yoktu; “10 vinç kiraladık.” Bununla övünen başkan yardımcısından öğreniyoruz. Mesela yine aynı kişi; Yıkılan Elbistan’a; Arama kurtarma gruplarımızın ne kadar yetersiz olduğunu 20 kişilik bir ekip gönderdiğini anons etmesiyle görüyoruz. Kahramanmaraş depremzedelerimiz,

Geceleri eksi 18 derecenin soğuğuyla baş etmeye çalışan; Teknoloji Bakanı; 1 milyon battaniye üretmenin gururunu izliyoruz. Örneğin; Bir yandan hükümet mensupları tarafından yol kurallarından dolayı gecikme yaşandığı söylenirken, diğer yandan; Ulaştırma Bakanının; “Dayanıklı yollar sayesinde ulaşım kesintisiz sağlandı” dediği korkunç bir çelişkiye tanık oluyoruz.

Örneğin; depremin ertesi günü birçok ilimizden doğru haber bile alamadık; Türk Kızılayı Genel Başkanı; “Ulaşılamayan nokta yoktur” diyerek kendini bile ikna edemediği saçmalıklarına maruz kalıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu